Urla Karantina Adası

Urla / İzmir

Urla Karantina Adası

Atatürk Mahallesi, Karantina Adası üzerinde konumlanan yapı, ilçeye Ada Hastanesi Caddesi ile bağlanıyor.


Tarihçe

Sanayi devrimi sonrası yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte uluslararası ticaretin yaygın hale gelmesi ve hızlanması, 18. yüzyılın ortalarına doğru Avrupa ve Asya'da görülen pek çok bulaşıcı hastalığın ciddi boyutlara ulaşarak yayılması sorununu beraberinde getirdi. Hızla artan salgın hastalıkların önlenmesi amacıyla bu dönemde şehirlere giriş ve çıkışlar sıkı bir denetim altına alınmaya başlandı ve bu amaçla, insanların gözlem altında tutuldukları ve tedavi edildikleri 'karantina' olarak adlandırılan ayrı binalar inşa edildi. Osmanlı döneminde de denizyolu ile gelen yolcuların hastalığı taşıması ve yayılmasını engellemek amacıyla, yapımına 1866-1869 yıllarında başlandığı düşünülen Klazomen / Urla Tahaffuzhanesi, Fransızlar tarafından yapıldı. Klazomenai Antik Kenti'nin bir kısmını da kapsayan bu ada, küçük ve büyük tahaffuzhane (tephirhane), tephirhaneye ait depolar (5 adet), konaklama üniteleri, kadınlar ve erkekler servisi olarak tanımlanan yapı grupları, Paşa Konağı ve hastane yapılarından oluşuyor. Adanın orta kesiminde hâkim bir noktada yer alan, ada yöneticisine tahsis edildiği düşünülen Paşa Konağı, dikdörtgen planlı tek katlı ve teraslı bir konut yapısı. Su deposu ise adanın orta kesiminde yer alıyor ve 18. yüzyıl öncesine ait olabileceği düşünülüyor. Ayrıca adada tahaffuzhane ana binasının batısında yer alan, binanın aktif olarak kullanıldığı dönemde raylı bir sistemle bağlantı kurulan bir iskele yer alıyor. Denizyolu ile adaya ulaşan yolcuların eşyaları bu raylı sistemle taşınıyordu. Betonarme müdahaleler görse de, günümüzde raylı sistem ve eşyaları taşımak için kullanılan ahşap vagon mevcudiyetini koruyor.

Adanın çalışma prensibini kısaca özetleyecek olursak, gemilerden indirilen yolcular soyunma odalarına alınarak, kıyafetleri özel filelere konur, eşyaları özel dolaplarda dezenfekte edilirdi. Daha sonra yolcular özel duş odalarına alınır, özel dezenfektanlarla temizlenir ve doktor muayenesine gönderilirdi. Hastalığı olmayan yolcular yollarına devam ederken, hasta olanlar ise tedavi edilmek amacıyla özel bölmelerde kontrol altında tutulurdu. Vefat eden bireyler için ise özel olarak sönmüş kireç dökülmüş özel mezarlar hazırlanarak, mümkün olduğunca derine gömülürdü.

1950'li yıllara kadar aktif olarak hizmet veren ada, 1955'te Deniz ve Güneş Tedavi Enstitüsü, 1960'larda Kemik ve Mafsal Hastalıkları Hastanesi olarak kullanılıp, 1986 yılında Urla Devlet Hastanesi'ne dönüştürüldü. Urla Devlet Hastanesi 10 Ekim 2014 tarihinde yeni hastane binasına taşındı. Adada diğer yapılara ek olarak, T.C. Sağlık Bakanlığı Dinlenme Tesisleri ve T.C. Sağlık Bakanlığı Ulusal ve Uluslararası Acil Afet Eğitim ve Simülasyon Merkezi bulunuyor.

Kullanıcı Yorumları

Hiç yorum yapılmamış, yorum yapmak ister misiniz?

Yorum yapmak için tıklayınız...