Damlacık Cami

Damlacık Cami

Cami ismini bulunduğu yerden, İzmir'in en eski semtlerinden biri olan Damlacık'tan almaktadır. Damlacık Camii haziresinin büyük bir bölümünün günümüze ulaşmadığı düşünülmektedir. Burada bulunan mezar taşlarının en eski tarihlisi, caminin banisi olduğu rivayet edilen Hasan Bey isimli birine aittir. Hicri 1113 (Miladi 1701-1702) tarihli bu mezar kitabesi, caminin en geç 18. yüzyılın başında inşa edildiği fikrini vermektedir.
Eski eser fişlerinde caminin adının Kılcı Mescidi olarak da geçmesi nedeniyle, caminin 18. yüzyıl sonu, 19. yüzyıl başında İzmir'de yaşamış olan Kılcızade ailesi tarafından onarıldığı tahmin edilmektedir. Caminin avlu duvarı üzerinde ise Mustafa Efendi Çeşmesi adıyla anılan, Hicri 1210 (Miladi 1795-1796) tarihli bir çeşme kitabesi mevcuttur.
Caminin temelinin altında, Sağlık Tanrısı Asklepios adına yapılmış olan Roma Dönemi tapınağının bir bölümü olduğu düşünülmektedir. 1933 yılında caminin yanında bulunan mezarlığın altında, 270 metre uzunluğunda ve iki metre genişliğinde yer altı mahzenleri olduğu tahmin edilen bir bodrum bulunmuştur.

Yamaçta konumlanmış olan Damlacık Camii, tamamen taş olarak inşa edilmiştir. Caminin üzeri ahşap çatı ve kiremit örtülüdür. Alt katı, müezzin odası ve bu odadan ulaşılan minare çıkış kapısı şeklinde düzenlenmiştir. Damlacık Camii'nin kesme taştan, yivli gövdeli minaresinin soğan başı şeklindeki taş külahı da dikkat çekicidir.