Liman Kalesi
'İki kale idi İzmir ol zaman
Birini Mehmed Bey almıştı nihan
Biri anın dopdoluydu Frenk
İşleri dün ü gün İslam ile cenk'
Enveri'nin 15. yüzyılda kaleme aldığı Düsturname'den aktardığımız bu dizeler, 1300'lerin başlarında var olan iki kaleyi ve bu kalelerin düşman iki taraf arasında bölünmüşlüğünü özetliyor. Kalelerden biri olan Kadifekale, günümüzde de tüm ihtişamıyla varlığını sürdürürken, Liman Kalesi ise çoktan yok olmuş; sadece eski metinlerde, gravürlerde ve var olduğu günlerin hatırasını taşıyan birkaç mekânın isminde yaşıyor.
Liman Kalesi, 1230'lu yılların başlarında Bizans İmparatoru Ionnes III. Vatatzes tarafından İç Limanı'nın ağzında inşa ettirilmiş. Bu alan, günümüzde Hisar Camii önü, Fevzi Paşa Bulvarı ve Keresteciler Caddesi arasında, denizden oldukça uzaklaşmış bir mevkii oluşturuyor.
Kale, 1261 yılından sonra Cenevizliler tarafından St. Pierre adıyla kullanılmaya başlanmış. Aydınoğlu Gazi Mehmet Bey, en geç 1317'de Kadifekale'yi aldığında, Liman Kalesi hala Cenevizlilerin elindeymiş. Mehmet Bey'in oğlu Gazi Umur Bey ile Cenevizliler arasında yapılan savaşlar sonrasında kale alınmışsa da 1344 yılında Papa'nın teşvikiyle kurulan bir haçlı ordusu tarafından yeniden ele geçirilmiş.
İzmir'i Aralık 1402'de kuşatan Timur, kaleyi aldıktan sonra burçları ve kuleleri yıktırmış, yönetimini de Aydınoğulları'ndan İzmiroğlu Cüneyt Bey'e bırakmış. 1424'de kesin bir şekilde Osmanlı yönetimine giren İzmir'in güvenliği için Liman Kalesi Fatih Sultan Mehmet tarafından 1470'lerde yeniden ayağa kaldırılmış. İzmir'e 1671'de gelen Evliya Çelebi kalenin kitabesini aktarırken, içindeki mescit ve kapısı önündeki camiden bahsetmiş.
Venedik saldırılarına karşı, Sancakburnu'nda Sancak Kale'nin inşa edilmesi, artık Liman Kalesi'ne ihtiyaç duyulmayacak şekilde kentin güvenliğini sağlamış. Nitekim o güne kadar Soğan Kale, Kala-i Bahir, Aşağı Kale, Ok Kalesi gibi isimlerle de anılan Liman Kalesi, yeni kalenin yapımından itibaren 'Kale-i Atik' yani Eski Kale ifadesini isimlerine eklemiş. Hiç kuşkusuz öneminin azalmasında İç Liman'ın gittikçe dolması ve kale çevresinin ticaret nedeniyle gittikçe büyüyen iş alanlarına eklemlenmesinin de payı bulunmaktaymış.
Bir zamanlar, duvarları içinde kalan kenti ve iç limanı korumak amacıyla yapılmış olan kale, 1871'de yıktırılmış. Ancak, kalenin çevresi bugün hala Hisar, Hisarönü olarak anılmakta.
Kullanıcı Yorumları
Hiç yorum yapılmamış, yorum yapmak ister misiniz?