St. Polycarp’ın Mezarı

St. Polycarp’ın Mezarı

Smyrna Kilisesi'nin ilk döneminin en önemli lideri olarak görülen ve Hristiyanlığın yayılması yolunda Roma yöneticisi tarafından yakılarak idam edilen Polycarp, 'Azizlik' mertebesine ulaşmış ilk Hıristiyan öncülerinden biri. Yaşamının ilk dönemi üzerine bilgiler yok denecek kadar az. Buna göre; 69 yılında doğan Polycarp, 80'li yılların başlarında köle olarak Smyrna'ya getiriliyor ve zengin bir Hristiyan hanımefendisi olan Kallisto tarafından satın alınıyor. Smyrna Hıristiyan topluluğunun başı olan Vukolos'un 115 yılı civarında ölümü üzerine yerini alarak Smyrna Metropoliti oluyor.
Polycarp, faaliyetleri nedeniyle İzmir'in Roma konsülü tarafından tutuklanıyor, 12 Hristiyan'la birlikte, dininden dönmediği için 155 yılında Smyrna Stadyumu'nda yakılarak 'şehit' ediliyor. Böylece Hristiyan azizleri arasına giriyor. İzmir'deki Hristiyan topluluğu güçlendikçe Polycarp'ın ismi de ünleniyor ve idam edildiği alan ve mezarı olduğu varsayılan mekân kutsallık kazanıyor.
Türklerin İzmir'e hâkim olması sonrasında, kutsal mekân olarak Hristiyanlar tarafından ziyaret edilen mezar, Müslümanlar tarafından da Yusuf Dede adıyla benimsenmiş ve etrafı mezarlık olan bir tekke haline dönüşmüş. Rivayete göre, devrin kadısı, St. Polycarp'ın mezarı başında Rumların yaptığı taşkınlıkları önlemek amacıyla mezarın başına kavuklu bir taş dikerek buraya bir Müslüman mezarı görüntüsü vermiş.
Yangın Kulesi'nin yakınında, İnkılap İlkokulu'nun giriş kapısına uzanan duvarın arkasında kaldığı tahmin edilen mezar, çevresindeki diğer mezarlarla birlikte Cumhuriyetin ilk yıllarında kaldırılmış.