Anafartalar Caddesi

Anafartalar Caddesi

İzmir'in kalbi Kemeraltı'nın can damarıdır Anafartalar Caddesi; Konak Meydanı'ndan başlar, eski iç limanın kavisini takip ederek antik kentin Agora'sına ulaşır, Basmane Dokuz Eylül Meydanı'nda sonlanır.
Cadde boyunca yürümek, çağlar, kültürler, inançlar arası bir yolculuğa çıkmak gibidir. Ayrıntılarıyla güzeldir bu cadde. Başınızı yukarı kaldırmışken minyatür bir kuş evi görürsünüz ya da rengârenk ışıklıkları girdiğiniz bir pasajın eskiden bir hamam olduğunu anlatır size. Önünden geçerken sıradan bir dükkân olduğunu düşündüğünüz yapı, aslında kentin ilk Türk eczanelerinden biri, kervanların gecelediği bir han, tarihi bir otel, kentin en meşhur lokantası, 1920'lerde sabah sekiz seansında bile dolu olan bir sinema olabilir. Gördüğünüz yıkılmış duvarlar kentin giriş kapısına, onlarca aileye yuva olmuş bir kortejoya, kentin en köklü ailelerinden birinin konağına, ilk havralarından birine ya da bir kiliseye ait olabilir.
Yavaş yavaş, görerek, dinleyerek yürümeli bu caddede ki yüzlerce yıllık hikâyesini bize anlatabilsin.
Anafartalar Caddesi, 10 Eylül 1922 tarihinde Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının İzmir'e girdiği caddedir aynı zamanda. Osmanlı'nın son dönemlerinde Hükümet, Kemeraltı, Balcılar, Ali Paşa, Keçeciler ve Tilkilik Çarşısı gibi bölümlerden oluşan cadde, 1938'de İzmir Belediye Meclisi kararıyla bu ismi alır.
Anafartalar, bir ucunda Konak İskelesi, diğer ucunda ise Basmane Garı'yla yolcularını karşılar. Bu renkli açık hava çarşısı, her iş kolundan esnafı ve zanaatkârı içinde barındırır. Asırlık cami ve çeşmeleri, han ve hamamları, dükkân ve lokantaları, sokak ve meydanlarında sabahın erken saatlerinden başlayan o hareketlilik ve kargaşa akşamın karanlığına kadar sürer gider.