Beyler Sokağı

Konak / İzmir

Beyler Sokağı

Üç sokağın da adıdır Beyler; birinci, ikinci ve üçüncü olarak birbirinden ayrılır.
İstanbul'da bir zamanlar Babıâli neyse, İzmir'de Beyler Sokağı oymuş. Kentte Türklerin sahibi olduğu gazeteler, yayınevleri ve matbaalar Beyler Sokağı'nda bulunuyormuş. 1912 yılında kurulan Milli Kütüphane de ilk olarak bu sokakta Ahmet Ağa Konağı adıyla da bilinen Salepçioğlu Konağı'nda açılmış.
Memleket/Devlet Hastanesi'ne yakınlığı nedeniyle doktorların muayenehaneleri, dişçiler, ecza depoları buradaymış. Birinci Beyler Sokağı'ndaki Bodrum Meyhanesi, aralarında Halikarnas Balıkçısı'nın da bulunduğu kentin entelektüel kesiminin bir araya geldiği mekânmış. Sema ve Şan sinemaları da İkinci ve Üçüncü Beyler'de açılmışlar.
'Sonra numaralı Beyler sokakları başlardı. İlkinin başında Süleyman Ferit Eczacıbaşı'nın, onun tam karşısında da Aktaş'ların eczaneleri... Birinci Beyler Sokağı'ndan üç şey kaldı bende; bir, Asım Kültür Hoca'nın ünlü Kültür Matbaası... İki, Sırrı Sanlı'nın öğle sonraları çıkan gazetesi 'Halkın Sesi' ve üç, Ekmekcibaşı Lokantası. Birinci Beyler Sokağı'nın unutulmazlığı, doktorlar ve gözlükçüler sokağı oluşundandı. İkinci Beyler Sokağı, birincisine bakarak daha sakin, daha içine dönük bir sokaktı. Bir başında bir kundura mağazası, öbür başında da bir şerbetçi; süpye, demirhindi, vişne ve karadut şerbeti satardı. Bir de koruk ezmesi ve nar suyu. Kundura mağazasının önünde çolak bir müvezzi dururdu sürekli: 'Anadolu var, İzmir var, Yeni Asır var..' Sesi hep kulaklarımdadır.' diye anlatmış yazar Tarık Dursun K.
Devlet Hastanesi'nin Yeşilyurt'a taşınması sonrasında doktorların çoğu sokağı terk etmiş, yerlerini avukatlar almış. Adliye'nin taşınmasıyla da avukatların boşalttığı yerler farklı iş kollarından gelenlerce doldurulmuş. Beyler Sokağı eski canlılığından uzak, ama hala Kemeraltı'nın en önemli parçalarından biri olmayı sürdürüyor.

Kullanıcı Yorumları

Hiç yorum yapılmamış, yorum yapmak ister misiniz?

Yorum yapmak için tıklayınız...