Natırzade Camisi
Yüksek avlu duvarlarının çevrelediği, girişinde bir sadaka taşı ile sizi karşılayan Natırzade Camii'ndesiniz.
Avlusunun kapısında Hicri 1291 (Miladi 1875) tarihli kitabesini göreceksiniz. Bu kitabeye göre caminin çatı ve saçakları ile duvarları çok harap bir duruma geldiğinden, Hacı Mustafa Efendi adındaki bir hayırsever tarafından yıktırılıp yeniden yaptırılarak bu tarihte ibadete açılmış.
İlk yapılan Natırzade Camii'nin, Hicri 1248 (Miladi 1832-1833) yılında vefat eden Natırzade tarafından, 18. yüzyıl ikinci yarısı ile 19. yüzyıl ilk çeyreğinde yapılmış olabileceği düşünülüyor. Caminin minaresi de muhtemelen bu ilk yapıdan kalmış.
Natırzade Camisi'nin bahçesinde küçük bir hazire bulunuyor. Buradaki kutsal kabul edilerek adakta bulunulan mezarın ise Natırzade'ye ait olduğuna inanılıyor. Caminin kuzeyinde daha önce medrese olarak inşa edilen yapı, bugün imam evi olarak kullanılmakta.
Camideki açıklıkların birçoğu taş söveli ve yuvarlak kemerli bir düzenlemeye sahip. Mihrap nişi, iri bitkisel süslemelerin olduğu tepeliği ile dikkat çekiyor. Tepeliğin ortasındaki çiçek motiflerinden oluşan oval çelenk düzenlemesi aynı zamanda yazı kartuşu olarak değerlendirilmiş. Harimde dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise ahşap tavanın merkezindeki dikdörtgen göbek düzenlemesi.
Rivayete göre, Çakıcı Efe kömürcü kılığında İzmir'e gelerek bu camide Ramazan Bayramı namazını kılmış. Sonra da caminin imamına onarım ihtiyaçları için 25 altın lira bağışta bulunmuş.
Kullanıcı Yorumları
Hiç yorum yapılmamış, yorum yapmak ister misiniz?