Bergama Arkeoloji Müzesi

Bergama / İzmir

Bergama Arkeoloji Müzesi

Bergama Arkeoloji Müzesi, ilk olarak 1924 yılında Bergama Akropolü'nde, müze deposu olarak kurulmuş, 1933 yılından başlayan inşaatı, 30 Ekim 1936 tarihinde tamamlanarak ziyarete açılmıştır. Başlangıçta Bergama kazılarından çıkan arkeolojik materyalin depolanması amacıyla kurulan müze, daha sonrasında turizm, eğitim amacıyla kullanılan ve etnografya kısmı da bulunan bir müzeye dönüşmüştür.

Müzede; Erken Tunç Çağı'ndan, Bizans'a kadar değişik çağlara ait arkeolojik eserleri görmek olasıdır. Pergamon heykel ekolüne ait örnekler, Çandarlı [Pitane] ve Gryneion'dan gelen Arkaik Dönem buluntuları, Myrina terracottaları dikkat çekici eserler arasındadır. Yine Bergama Akropolü'nden getirilen Helenistik devir mimari parçalar, mermer heykeller, kabartmalar, pişmiş toprak figürinler, çanak çömlekler, cam ve metal eserler, sikkeler arkeoloji kısmında sergilenen eserleri oluşturur.

Etnografya bölümündeyse; bölgeye ait halı, kilim [Yunt Dağı, Yağcıbedir, Kozak, Bergama dokumaları], el işleri ve diğer eserleri görmek olasıdır.

Müze Binası, Alman mimarlar Bruno Meyer ve Harold Hanson tarafından projelendirilmiştir. Bir başka binanın müzeye çevrilmesi yerine, Cumhuriyet tarihinde doğrudan müze için inşa edilen ilk yapılardan biri olup, proje 1932 yılı sonunda tamamlanmış, İzmir Valisi Kazım Dirik'in istemiyle 1933 yılında temel kazma çalışmalarına başlanmıştır. 13 Nisan 1934 tarihinde Bergama'ya ziyareti esnasında, bir sağlık merkezi olan
Asklepion'u da gezen Mustafa Kemal Atatürk, müze binasının yapımının devam ettiğini görmüştür.

Müze, geniş bir bahçe içinde bir iç avlunun etrafını çeviren iki sundurmadan ve iki salondan ibarettir.

Kullanıcı Yorumları

Ekin Özgün

Ekin Özgün

Akropolu gezdikten sonra şehre inildiğinde mutlaka gezilmesi gereken ve belkide Berline götürülen Zeus altarinin bir gün dönerse sergilenenebilecegi önemli bir müzedir.